DİŞ DOLGUSUNDA GUSÜL ABDESTİ

DİŞ DOLGUSUNDA GUSÜL ABDESTİ

DİŞ DOLGUSUNDA GUSÜL ABDESTİ

Soru: Selâmün aleyküm. Hocam Hanefî mezhebindenim. Namaza 2 ay önce başladım. Kaza namazlarım var bir kaç sene. Sorularımı cevaplarsanız sevinirim.
Soru 1. Bir namaz kitabında Abdülkâdir-i Geylânî hazretleri (fütûh-ul gayb) kitabında : Farz borcu olanların Sünnetleri kabul olmaz diyor. 2 aydır kıldığım sünnet namazları uygun olmadı mı? Bundan sonra ne yapmalıyım?
Soru 2. Dişimde dolgu var. Namaz abdesti veya gusül abdesti alırken Hanefî mezhebine göre niyet edilir mi? Niyet ederken şafî veya mâlikî mezhebine uyup öyle niyet etmem söylendi. Nasıl bir yol izlemeliyim?
Biraz uzun oldu galiba hakkınızı helal edin. Allah sizden razı olsun
 
Cevap: Ve aleykum selam
 
1. Hanefi mezhebinde iseniz, kaza borçlarınız olsa bile hadislerle sabit olan nafile namazları kılabilirsiniz. Geylâni (rahmetullahi aleyh), kendi mezhebindeki bir hükmü beyan etmiştir.
 
2. Dolgu yaptırıldığı ve çürük kapatıldığında, bu artık dişin kendisidir. Bu sebeple dolgunuz varken alacağınız gusül abdestlerinde başka bir mezhebi taklid etmek zorunda değilsiniz.
 
Yine aynı şekilde takma diş ya da kaplama diş yaptıran Müslümanlar da, başka bir mezhebe uymaya gerek olmadan, Hanefi mezhebine göre gusül abdestlerini almaya devam edebilirler.
 
Bu meseleye ışık tutacak bir hadise, Asr-ı Saâdette de meydana gelmişti.
Sahabîlerden Afrece bin Es’ad’ın İslâmiyet'ten önce vuku bulan bir savaş esnasında burnu kesilmişti. Bundan sonra gümüşten bir burun taktırdıysa da, kötü bir koku neşrettiğinden rahat edemedi. Sonunda durumu Resulullah (aleyhisselatü vesselam)'a anlattı. Peygamber Efendimiz, altından bir burun yaptırıp taktırmasını tavsiye etti. (Tirmizi, Libas 31; Ebû Dâvud, Hâtem 7)
 
İşte bu hadisten hareket eden, başta İmam Muhammed olmak üzere bazı İslâm âlimleri, takma ve doldurma diş yaptırmada bir sakıncanın bulunmadığını; hattâ bunun altın madeninden yapılması hususunda ruhsat bulunduğunu ifâde etmektedirler. Bu meselenin esasını, meâlini verdiğimiz hadis-i şerifin izahında bulmak mümkündür. (Serahsî. el-Mebsût, 1/132)