KAİNATI ALLAH'IN YARATTIĞI KESİN Mİ?

KAİNATI ALLAH'IN YARATTIĞI KESİN Mİ?

KAİNATI ALLAH'IN YARATTIĞI KESİN Mİ?

Soru: Hocam selamün aleyküm. Üniversitede Ateistlerden bir tanesinin arkadaşı Allah'a tam olarak inanılamayacağını %99,9 inandıgını söylüyor. Ayrıcada alemleri, insanları, her şeyi yaratanın Allah olduğunun kesin kanıtını soruyor. Sizce nasıl cevap vermeliyim? Şimdiden Allah razı olsun.

Cevap: Ve aleyküm selam

İman, yüzdeliklerle belirlenmez. Ya vardır, ya yoktur. ‘Yarı yarıya inanıyorum’ ya da ‘bir kısmı mantıklı değil’ gibi cümleleri kullananlar Müslüman olarak kalamazlar.

Zira "Bu, kendisinde şüphe olmayan, muttakiler için yol gösterici olan bir Kitap'tır." (Bakara 2);

Ve "Gerçek Rabbinden gelendir, öyleyse şüphecilerden olma." ayetleri, şüphenin dinde yeri olmadığını bize bildiriyor. (Âli İmran 60)

Bu arkadaşınız, alemleri tek olan Allah'ın yarattığına inanmayabilir ama belki 50 yıl önce kanıtlanmış olan Big bang (büyük patlama) teorisine inanır. Bu patlamayı bizzat yaratan Allah Teala ise, bu durumu tam 14 asır önce Kitabı Kur'an'da bize bildirmiştir:  

“O inkar edenler görmüyorlar mı ki, başlangıçta göklerle yer birbiriyle bitişikken, biz onları ayırdık ve her canlı şeyi sudan yarattık. Yine de onlar inanmayacaklar mı?” (Enbiya 30)

Arkadaşınıza, sadece şu iki soruyu sorun:

1) Uzay biliminin neredeyse hiç olmadığı 7. yüzyılda, bundan ancak 14 asır sonra tesbit edilebilen bu patlamayı bize kim söyleyebilir?
Okuma - yazma bilmeyen bir Peygamber mi, yoksa O Peygambere bu bilgiyi Kur'an ile vahyeden bir Yaratıcı mı?
 
2) Allah'ın yaratıcı olduğuna ayetteki ikinci delil ise, "Her canlı şeyi sudan yarattık." bilgisidir.
 
Bugün insan vücudunun yaklaşık % 60'ının su olduğu herkesçe bilinir. Yine insan ve hayvan olan her canlı, bir sıvı olan meniden dünyaya gelir ve hayat bulur.
 
Sorumu tekrar ediyorum: İnsanlığın tıp ve teknikte çok gerilerde olduğu bir zaman olan 1400 yıl öncesinde, bu kesin bilgileri bize kim verebilirdi?
 
Elbetteki, bu söylediği şeyleri örneksiz yaratan Allah celle celaluhu... (O'nun şânı ne yücedir)