ÖLDÜKTEN HEMEN SONRA RUHUMUZA NE OLUR?

ÖLDÜKTEN HEMEN SONRA RUHUMUZA NE OLUR?

ÖLDÜKTEN HEMEN SONRA RUHUMUZA NE OLUR?

Soru: Hocam, ölüm korkumu yenebilmem için öldükten sonra ruhumuza ne olur söyleyebilir misin? Bu konuda rivayetler var mı?

Cevap: En evvel gözleri açılır ölünün. Ahirete dair duyduğu veya okuduğu şeylerin doğru olduğunu o an anlar.

(Ona) “Andolsun ki sen bundan gaflette idin. Şimdi gaflet perdeni açtık; Artık bugün gözün keskindir” (denir.) (Kâf 22)
 
Sonra olacakları da, son Peygamber Muhammed aleyhisselam anlatıyor:
 
"Berâ b. Âzib (r.a) anlatıyor: Resûlullah ile (a.s.m.) birlikte Ensar’dan birisinin cenazesine katılmıştık. Cenaze defnedileceği sırada kabristana vardık. Resûlullah (a.s.m.) oturdu. Biz de, sanki başımızda bir kuş varmışcasına sessiz ve sakin bir şekilde oturduk. Peygamberimiz (a.s.m.) elindeki bir sopayla yeri çiziyordu. Başını kaldırdı. İki ve üç defa, “Kabir azabından Allah’a sığınırım.” dedikten sonra şöyle buyurdu:
 
“Mü'min kabre konulduğunda, dostları dönüp gittiği ve onların ayak sesleri henüz işitildiği sırada iki melek gelir. Onu oturturlar ve aralarında şu konuşma geçer: ‘
 
”Rabb’in kimdir?’
 
“’Rabb’im Allah’tır.’
 
“’Dinin nedir?’
 
‘”Dinim İslam’dır.’
 
‘”Size, doğru yola çağırmak üzere Allah tarafından gönderilmiş olan zat kimdir?’ ‘
 
”O zat, Allah’ın Resûlüdür.’
 
‘”Bunu nereden öğrendin?’
 
‘”Allah’ın kitabını okuyup ona iman ettim ve onun doğruluğunu kabul ettim.’
 
İşte, Allah’ın, ‘Allah iman edenleri, dünya hayatında da ahirette de o sağlam Kelime-i Tevhid ile sabit kılar.’ (İbrahim 27) âyetinin manası budur.
 
“Sonra gökten bir ses gelir: ‘Kulum doğru söyledi. Onu cennete layık bir şekilde yerleştirin. Ona cennet elbiseleri giydirin. Ona cennete bakan bir kapı açın!’
 
“Ve ona cennetin rahatlığı ve güzelliği bahşedilir. Kabri, gözünün gördüğü mesafeye kadar genişletilir.
 
“Eğer ölen kâfir veya münafık ise, kabre konulduğu zaman ruhu bedenine iade edilir. İki melek gelir, onu oturturlar ve aralarında şu konuşma geçer: ‘
 
”Rabb’in kimdir?’
 
‘”Hı, hı? Bilmiyorum.’
 
‘”Dinin nedir?’
 
‘”Hı? Bilmiyorum.’
 
‘”Size, doğru yola çağırmak üzere Allah tarafından gönderilmiş olan zat kimdir?’ ‘”Hı? Bilmiyorum.’
 
‘”Sonra gökten bir ses gelir: ‘Bu, yalan söyledi! Ona cehenneme yaraşır bir yer hazırlayın. Ona cehennem elbiseleri giydirin. Ve ona cehenneme bakan bir kapı açın!’
 
“Sonra cehennem ateşinin sıcaklığı ve kavurucu rüzgârı gelir. Kaburga kemikleri birbirine geçinceye kadar kabri daraltılır. Daha sonra onun başına kör ve dilsiz bir zebani musallat edilir. Onun demirden bir tokmağı vardır ki, dağa vurulsa, dağı toz toprak hâline çevirir. Bu zebani ona bu tokmakla öyle bir darbe indirir ki, insan ve cinlerin dışında, doğuda, batıda, dünyanın her tarafında bulunan bütün varlıklar bu dehşetli darbeyi işitir. Ve o şahıs toprak hâline döner. Sonra ruhu tekrar iade edilir [bu şekilde işkence devam edip gider]." (Müslim, Cennet: 71.)