Şeytanın İzi
Şeytanın İzi...
"...Şeytanın adımlarını takip etmeyin..." (Nur 21) âyetini dinlemeyip onun gemisine binenler sahile çıkamazlar.
"...Ey Âdem! Sana sonsuzluk ağacını ve çökmesi olmayan bir saltanatı göstereyim mi?" (Tâhâ 120) diyerek sonsuz bir saltanat vadeder o. İyi de, tüccar, sahibi olmadığı bir malı nasıl satar? Şeytan, herkese malın sahibiymiş taklidi yapar.
Bir yol gösterici, bir mürşid olduğunu iddia eder. Seni önemsediği izlenimini vermek ister. Ufuklara yelken açma vaadiyle gözlerini boyar. "...Rabbiniz, başka bir sebepten dolayı değil, sırf ikiniz de birer melek ya da ebedî kalıcılardan olursunuz diye sizi şu ağaçtan men etti." (A'raf 20) nasihatiyle, Adem ve Havva'nın iyiliği için uğraştığı izlenimini verdi.
Bi de üstüne, "...'Elbette ben size öğüt verenlerdenim!' diye de yemin etti." (A'raf 21)
O bazen sağdan gelir. İki tane doğru söyler, sekiz tane yalan. Burdaki doğrular, yalanlarına inanman için birer yemdir. Zihninle oynar. Gerçekler ve hayaller birbirine girer. Ahiret hayal olur, dünya gerçek!
O öyle bir kaptandır ki, seni türlü vaadlerle gemiye bindirir; okyanusun ortasına geldiğinde dümeni parçalar, yelkenleri yakar, kürekleri kırar, denize atar ve gemiyi terkeder.
'Sen ne yaparsan yap, ben senden uzağım!' der.
Her sabah, uyuşturucu satmak için yola çıktığını bildiğin mahallendeki birinin adımlarını takip edersen nereye çıkarsın? Karanlık, köhne, yıkık bir harabeye.
Satıcının yurdu orası. Pisleri bulup, pis olanı satmanın ve daha çoklarını zehirlemenin peşinde. 'Pisler pisler içindir.' sözü boş söz müdür?
Seçimini yapmış. Onun yolu bu. İzini sürersen sen de oraya çıkarsın!
Peki, "...Allah da lütfundan ve bağışlamasından birtakım vaatlerde bulunuyor..." (Bakara 268) hükmünü işitmedin mi sen?
Bak! Şeytanın da vaadi var, Allah'ın da vaadi var.
"...Şüphesiz, Allah'ın vaadi haktır..." (Rum 60) ve "...Allah asla vaadinden dönmez..." (Rum 6) cümleleri vahiydir, hikaye değil.
Gel, yanımda yürü de, asla vaadinden caymayanın yoluna canımızı verelim...
"(Hesapları görülüp) İş bitince, şeytan onlara şöyle diyecek: "Şüphesiz ki Allah size gerçek olanı vaad etti, ben de size vaad ettim, ama sonra caydım! Zaten benim size karşı bir gücüm yoktu. Ancak ben sizi (küfür ve isyana) çağırdım, siz de geldiniz. O halde beni kınamayın, kendi kendinizi kınayın! Ne ben sizi kurtarabilirim, ne de siz beni kurtarabilirsiniz! Ben, önceden beni Allah'a ortak koşmanızı da kabul etmemiştim..." (İbrahim 22)
İlgili Videolar:
