DİNDE ZORLAMA YOKTUR AYETİ TEBLİĞ YAPMAMI ENGELLİYOR
DİNDE ZORLAMA YOKTUR AYETİ TEBLİĞ YAPMAMI ENGELLİYOR!
Soru: Hayırlı günler hocam. Biz birine emri bil ma'ruf yapmaya çalışırken nefsine yenilip hemen "dinde zorlama yoktur" diyen oluyor. Bu âyet kafirler için dine girme hususunda zorlama olmadığına dair indirildi diye biliyorum yanlışsam düzeltin. Ve bize bunu söyleyen birine biz tam olarak ne diyebiliriz? Cum'amız mübarek olsun.
Cevap: Selamün aleyküm
"Dinde zorlama yoktur. Artık doğrulukla eğrilik birbirinden ayrılmıştır. O halde kim tağutu reddedip Allah'a inanırsa, kopmayan sağlam kulpa yapışmıştır. Allah işitir ve bilir." (Bakara 286)
Bu ayetin başında geçen 'Dinde zorlama yoktur' hükmü, hiç bir gayri müslimin İslam'a girmek için zorlanamayacağını bildiren bir hükümdür. Bu hüküm, iman eden müslümanlar için geçerli değildir.
Kişi, iman edip İslam'a girdikten sonra, din, o kişiyi yaşama konusunda zorlar.
Bir örnekle yakınlaştırmam gerekirse;
Ülkemizde yaşayan vatandaş olmayan kişiler, askere gitmek ve oy vermek zorunda değildir. Ancak Türk vatandaşı olduktan sonra, devlet onları askerlik vazifesine zorlar, oy vermeye zorlar. Vatandaşlığa geçtikten sonra bu görevlerini yapmamanın da cezası vardır.
Tıpkı bunun gibi, müslüman olmayan birini namaz için, oruç için, ya da zekat için zorlayamayız.
Lakin eğer müslüman ise, bu ibadetleri yapmaktan uzaklaşmış olan bu gafil kardeşimizi uyarmaz ve zorlamazsak sorumlu oluruz.
Buradaki zorlama, dil ile tebliğ ve beyan etmekle olmalıdır. Fiziki olarak, kimseyi kolundan tutup zorla camiye götürme zorunluluğumuz yoktur.
Allah Teala hazretleri, şu ayetinde en hayırlı ümmet olan bu ümmetin bir özelliğinin de iyiliği emretmek olduğunu beyan ediyor:
"Siz, insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; iyiliği emreder; kötülükten meneder ve Allah'a inanırsınız..." (Âl-i İmran 110)
İslam'ı tebliğ etmek yani davetçilik, Allah yolunda cihad etmek demektir ki bu farzı kifayedir.
Eğer bu kutsal vazifeyiz siz yapmazsanız, Allah sizin yerinize yaptıracak birilerini bulur.
Şu halde, Allah'ın en sevdiği o davetçi kullardan biri de neden siz olmayasınız ki?
"(Resulüm!) Elbette sen ölülere duyuramazsın; arkalarını dönüp giderlerken sağırlara o daveti işittiremezsin." (Rum 52)
