CAMİDE CEMAATLE NAMAZ KILMAYIP HEP EVDE KILMANIN GÜNAHI VAR MIDIR?

CAMİDE CEMAATLE NAMAZ KILMAYIP HEP EVDE KILMANIN GÜNAHI VAR MIDIR?

CAMİDE CEMAATLE NAMAZ KILMAYIP HEP EVDE KILMANIN GÜNAHI VAR MIDIR?

Soru: Hocam imkanı varken cemaate gitmeyip tek namaz kılmanın günahı varmıdır?

Cevap: Kur'an'da cemaatle namazı teşvik eden ayetler vardır.

"(Resulüm!) Cephede sen de onların (mü’minlerin) arasında bulunup da onlara namaz kıldırdığın vakit, içlerinden bir kısmı seninle beraber namaza dursun..." (Nisa 102)
 
Cemaatle namaz kılmak sünneti müekkededir. Hatta bazı alimler farzı kifaye bile demişlerdir.
 
“Cemaatle kılınan namaz, tek başına kılınan namazdan yirmi yedi derece daha faziletlidir.” (Buhârî, Ezân, 30; Müslim, Mesâcid, 249-250 (650); Nesâî, İmâmet 42; İbni Mâce, Mesâcid 16.)
 
Buradaki “daha faziletlidir” sözü, cemaatle namazın farz olmadığını göstermektedir. Fakat Müslümanların özürsüz olarak cemaatle namazı terk etmemesi gerekir. Zira unutmamalıdır ki cemaatle namaz kılmak; ezan, minare, kurban gibi ümmet-i Muhammed’in sembollerinden, nişanelerinden biri olmuştur.
 
Sahabenin fakihlerinden Abdullah ibni Mes'ud da (radiyallahü anh) cemaatle namaz hakkında sahabenin tavrını şöyle anlatır:
 
“Allah’a yemin ederim ki, ben, nifâkı malum münafıktan veya hasta olanlardan başka hiçbirimizin cemaatle namaza katılmaktan geri kaldığını görmedim! Hatta hasta olanlar bile iki adamın arasına girerek (onların omuzlarına tutunarak) de olsa mutlaka namaza gelirlerdi…” (Müslim, Mesâcid, 256 (654)
 
Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a âmâ bir zât gelerek:
 
"Ey Allah 'ın Resulü! Beni mescide kadar getirecek bir rehberim yok!'' diyerek Aleyhissalatu vesselam'dan namazı evinde kılmak için) ruhsat istedi. (O da izin verdi.) Adam geri dönünce, Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) onu çağırtarak:
"Ezanı işitiyor musun?" diye sordu. Adam: "Evet!" deyince:
"Öyleyse icabet et" dedi (ve evde kılmaya izin vermedi)" (Müslim, Mesâcid 255, (653); Nesâî, İmâmet 50, (2, 109) ; Ebu Dâvud, Salât 47, (552)