'İSA GELMEYECEK' DİYENLERİN İMANİ DURUMU NEDİR?

'İSA GELMEYECEK' DİYENLERİN İMANİ DURUMU NEDİR?

'İSA GELMEYECEK' DİYENLERİN İMANİ DURUMU NEDİR?

Soru: Hocam Selamun aleykum. Bazıları Hazreti İsa inmeyecek, Mehdi hurafe vb. şeyler diyor. Bu kişiler imani yönden zarar görür mü?

Cevap: Ve aleyküm selam

'İsa inmeyecek' diyenlerin imanından şüphe edilir! Hem, en az manevi mütevâtir bir olaya ve hem de icmaya karşı gelmişlerdir.

Hazreti İsa'nın yeryüzüne inişini ve Hazreti İsa'nın ahir zamanda tekrar dünyaya döneceğini ve bu nüzul keyfiyetini bildiren yaklaşık yüz kadar hadis-i şerif vardır. Bu hadislerden en az kırk kadarı, hadis kriterleri açısından 'sahih' sayılır.

Hazreti Muhammed’in (aleyhisselatü vesselam) ümmetine mensup müçtehitlerin dinî bir meselede ittifakları olarak tanımlayabileceğimiz icma, nüzul-i İsa meselesinde de delil olarak zikredilmiştir. Allah onu göğe yükseltmek suretiyle Yahudilerin elinden kurtarmış olduğuna, ikinci defa geleceğine Müslüman âlimlerin ekseriyetinin ittifakı, bu meseledeki icma delilini teşkil etmiştir. (Hevvam, el-Mesîh, s.349-353.)

Hiçbir kelamcı, hadisçi, fakih ve müfessir, nüzul akidesini reddetmiş değildir. Farklı yorumlarına rağmen bütün müfessirlerin nüzul inancına sahip olmaları, bu konuda bir delil teşkil etmektedir. (Mustafa Sabri, Mevkıfü’l-Akl, s.245-6.)

El Ezher Fetva Heyetinin de görüşü bu istikamettedir: “Bizim için bu konuda tercihe şayan olan görüş, cumhurun görüşüdür.”

Sünni, Şii ve Mu’tezilî âlimlerin yanı sıra; kelam, tefsir ve hadis âlimlerinin de ittifakı şudur: “Allah, İsâ’yı (aleyhisselam) cismiyle ve ruhuyla yanına yükseltti. Düşmanları olan Yahudiler onu öldüremediler.”

Ebu Hanife, İmam Malik, Şafii, Ahmed b. Hanbel, Evzaî, Buharî, Müslim, Eş’arî ve Matüridî gibi imamların hepsi bu meseleye inanmışlardır. Onlardan bu hususta muhalif bir görüş rivayet edilmemiştir.

Nüzule inanmanın vücubunu savunan bazı muasır görüşler, buna inanmayanın kâfir olacağını söylemişlerdir. (Leymud, Cevheretut-Tevhîd, s.48.)

Çağdaş âlimlerden Kevserî, her ne kadar bu derece açık söylemiyorsa da, nüzul-i İsâ’yı inkâr etmenin son derece mahzurlu olduğunu, “mütevâtiri inkâr eden kâfir olur” şeklindeki bir görüşü naklederek, inkâr edenin küfrüne işaret etmektedir. “Hadislerde nüzul-i İsâ’nın zikri, zekâtların miktarının zikrinden daha az değildir.” (Kevserî, a.e. s.110-11, 115.)

Hazreti Mehdi'nin gelişi de sahih hadislerle ve ümmetin icmaıyla sabit olan bir akîde maddesidir.

İcmâya uymanın farz olduğunun delilleri şunlardır:

"Kim, kendisine hidayet (doğru yol) besbelli olduktan sonra Peygambere karşı çıkar, mü’minlerin yolundan başkasına uyarsa, onu yöneldiği yolda bırakırız ve cehenneme sokarız. Orası ne kötü bir varış yeridir." (Nisâ 115)

 “Allah bu ümmeti dalâlette birleştirmez. Allah’ın yedi kudreti cemaatin üzerinedir. Cemaatten ayrılan ateşe ayrılmış olur.” (Tirmizî, Fiten 7)

“Ümmetim dalalet üzerine birleşmez. Öyleyse bir konuda ihtilaf olduğunu gördüğünüzde, Sevad-ı âzâma (büyük çoğunluğa) tâbi olun.” (İbn Mace, Fiten 8)