HANEFİ MEZHEBİNDENİM AMA AKİDEMİ BİLMİYORUM, AKİDEMİZ NEDİR?
Soru: Kerem hocam sizi son 1 aydır takip ediyorum ve gerçekten sizden çok şey öğrendim. Allah sizden razı olsun. Benim de bir sorum var yanıtlarsanız sevinirim. Hocam Hanefi mezhebindenim fakat akide konusunda hiçbir bilgi sahibi değilim. Nedir bu akide, hanefi olarak akidemiz nedir, akidemizi nerden öğrenebiliriz, imamımızın kendi eliyle aldığı bir akide var mı? Varsa Maturidi ve Eş'ariyye kimdir? Eğer yoksa bu iki imamın akidesi Ehli sünnete uygun mudur? Cevaplarsanız sevinirim hocam Allah sizden razı olsun.
Cevap: Selamü aleyküm
Amelde(fıkıhta) Hanefi mezhebine tâbi olanlar, itikatta(akidede) Maturidî akidesine mensupturlar.
4 hak mezhep Hanefî, Şafiî, Malikî, Hanbeli ve iki akâid imamı olan Maturidî ve Eş'arî'nin (Allah o öncülere rahmet etsin), Ehli Sünnet vel Cemaat'in imamları olduğuna bütün ümmetin uleması şahitlik etmiştir.
İslam tarihindeki ilk akide metni, Ebu Hanife'nin Fıkhu'l Ekber risalesidir.
Sonrasında, İmam'ı Âzam'ın fıkıh ve akaidde sıkı bir takipçisi olan İmam Tahavî, kendi yazdığı akide metninin başında Hanefi fıkhının üç büyük müçtehidinin adını verir ve şöyle der:
"Bu risale; ümmetin fakîhlerinden Ebu Hanîfe en-Numan b. Sabit el-Kûfî, Ebu Yusuf Yâkub b. İbrahim el-Ensari ve Ebu Abdullah Muhammed b.Hasen eş-Şeybâni’nin, Allâh onlardan razı olsun, üslupları kullanılarak, Ehl-i Sünnet vel-Cemaat akidesinin ve bu âlimlerin dinimizin inanç esaslarındaki itikadları ile, kendilerine âlemlerin rabbi olan Allâh’ın dini olarak kabul ettikleri inancın beyanıdır. Bu inanca göre; Allâh’ın tevhidi hakkında, Allâh’ın hidayetiyle inanarak deriz ki..." (İmam Ebu Cafer Tahavî)
Aynı dönemde yaşayan İmam Maturidi, bu akideyi çok daha derin tahlillerle detaylandırır ve kayda geçirir.
Sonrasında gelen Müftiyüs Sekaleyn Ömer Nesefî hazretlerinin akaid metni, bütün Osmanlı medreselerinde yüzlerce yıl okutulmuştur.
Herhangi bir kitapçıdan Nesefi Akaidi adlı bu kitabı alırsanız, 14 asırlık nezih itikadımız olan Ehli Sünnet vel Cemaatin nelere nasıl inandığını delilleriyle öğrenmiş olursunuz ki, o zaman hiçbir reformist ve mezhepsizin şüpheleri, sizi tereddüte sevk edemez...