SEVAPLAR HEDİYE EDİLEBİLİR Mİ?
Soru: Hocam selamun aleykum. Sevap hediye edilir mi? Yani yapmış olduğumuz nafile ibadetlerin sevabı, mesela sabah namazına kaldırma sevabı gibi şeylerin sevabı bağışlanır mı bir başka kişiye bu sevaplar verilir mi, verilirse aynen bire bir mi verilir?
Cevap: Ve aleyküm selam,
Bir ibadeti yapan kimse, onun sevabını başkasına bağışlayabilir. Velev ki onu yaparken kendisi için niyet etmiş olsun.
Çünkü delillerin zâhiri bunu göstermektedir.
Bir ibadetten murad, bilimum ibadetlerdir. Namaz, oruç, sadaka, Kur'an okumak, zikirde bulunmak, tavaf etmek, hacc, umre vesaire gibidir ki, peygamberlerin kabirleriyle, şehitlerin, evliyanın ve sülehânın kabirlerini ziyaret etmek, ölüyü kefenlemek ve bütün hayrât işleri bunda dahildir. Nitekim Hindiyye'de beyan edilmiştir. (Redd'ül Muhtar)
Her ibadetin sevabı, Resulullah Efendimizin (aleyhisselatü vesselam) mübarek ruhuna da gönderilebilir.
Abdullah İbni Ömer (radiyallahü anh), Peygamber Efendimiz için umre yapmıştır.
İbn-is Serrac Hazretleri de, Resulullah Efendimiz için on binden fazla hatim okumuş, mübarek ruhu için kurban kesmişti. (Hidaye)
Bir kimse, amelinin sevabını, inananlardan her kime bağışlarsa bağışlasın, bu caiz olur. Siraciyye'de de böyledir. (Fetevayi Hindiyye)
İslâm âlimleri, ölünün ruhuna Kur'ân okunduğu zaman peşinden bir dua ile ruhlarına bağışlanmasını tavsiye etmişler; sahabeler de bu şekilde yapmışlardır.
İmam-ı Beyhakî'nin bir rivayetinde, Abdullah bin Ömer'in ölülerin ruhuna Bakara sûresinden okunabileceğini tavsiye ettiği anlatılmaktadır. (Beyhaki, 4:56)
Konu hakkında şu ifadeler de Hanefî alimlerine aittir:
“Ehl-i Sünnet vel cemaate göre, bir insan namaz, oruç, Kur’an okumak, zikir, hac gibi işlediği güzel amellerinin sevabını başkasına hediye edebilir." (Fethu’l-kadîr, 6/132; el-Bahru’r-Raik,7/379-Şamile-; Reddu’l-Muhtar, 2/263)
“Bir mezarlıkta okunan ve oradaki bütün ölülerin ruhuna hediye edilen Kur’an’ın sevabı, bölünerek mi, yoksa bölünmeden mi onların ruhuna gider?” şeklindeki bir soruya karşılık, Şafii alimlerinden İbn Hacer; “Her ölüye okunan Kur’an’ın sevabı, bölünmeden tam olarak ulaşır, bu Allah’ın geniş rahmetine en uygunudur.” diye cevap vermiştir. (Buğyetu’l-musterşidîn, s.97)
Şu halde yaptığın ibadetlerin sevabını, vefat etmiş olan sevdiklerine de hediye etmeyi diline alıştır.
Korkma, senden eksilmez!
Allah, kopyala-yapıştır yapar, kes-yapıştır yapmaz!
"Kim iyi bir işe aracılık ederse, onun da o işten bir nasibi olur. Allah her şeyin karşılığını vericidir." (Nisa 85)
Nasıl ki sen onlara dua ediyorsan, onlar da sana dua etmektedirler bilesin.
Peygamberimiz aleyhisselam şöyle buyurur:
"Amelleriniz, kabirlerinizdeki dostlarınıza ve akrabalarınıza bildirilir. O ameller hayırlı ise sevinirler, hayır değilseler, 'Ey Allah’ım! Onlara sana itâat etmeyi ilhâm eyle' diye dua ederler." (Ebu Davud - Müsned, 1903)
Enes b. Malik radiallahu anh, Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem‘in şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
“Doğrusu, sizin amelleriniz ölmüş yakınlarınıza ve aile efradınıza gösterilir. Eğer amelleriniz iyi ise, ölmüşleriniz bu haberle müjdelenirler, şayet amelleriniz kötü ise, şöyle derler: “Allah’ım, bizi nasıl doğru yola ilettiysen, onların da doğru yola erişmeden ölmelerine izin verme!” (Ahmed ibn Hanbel, Müsned) (İmanlı ölmen için sana dua eden kabirdeki yakının, faydasız bir iş mi yapmaktadır?)
Yine Resûlullah aleyhisselam başka bir hadiste;
"Sağlığım, sizin için hayırlıdır. Siz benimle konuşursunuz, ben de sizinle konuşurum. Vefatım da sizin için hayırlıdır. Amelleriniz bana arz olunur. Hayırlı amellerinizi görürsem, Allah'a hamd ederim. Kötü amellerinizi görürsem, sizin için Allah'tan mağfiret dilerim." (Acluni, Keşfü'l Hafa, 1/424)