İMAMI RABBANİ, VAHDETİ VÜCUD MERTEBESİNİN SON BASAMAK OLDUĞUNA MI İNANIYOR?

İMAMI RABBANİ, VAHDETİ VÜCUD MERTEBESİNİN SON BASAMAK OLDUĞUNA MI İNANIYOR?

İMAMI RABBANİ, VAHDETİ VÜCUD MERTEBESİNİN SON BASAMAK OLDUĞUNA MI İNANIYOR?

Soru: Hocam selamun aleyküm. İmamı Rabbani'nin Vahdeti vücud mertebesi hakkındaki görüşü nedir? Bunun kullukta son basamak olduğunu mu düşünüyor bu konuda bilginiz varmı?

Cevap: Ve aleyküm selam

Vahdeti Vücud: Her şey O'dur;
Vahdeti şühud ise: Her şey O'ndandır anlamına gelir. Doğru olan akide de budur.
 
Pirimiz İmamı Rabbani (rahmetullahi aleyh), Vahdeti Vücud mertebesinin üzerinde Vahdeti Şühud mertebesi olduğunu 13. Mektubunda beyan ediyor:
 
"...Daha önce tekrarla yazdığım gibi; vahdet-i vücud meselesinde duraklamış bulunuyordum. Fiilleri ve sıfatları asla bağlıyordum. Ama işin hakikati malûm olunca, duraklamayı bıraktım.
- Her şey O'ndandır.
Kelâmını pek güzel buldum. Kemal itibarı ile bu cümleyi:
- Her şey O'dur.
Cümlesinden daha ziyade (yeterli) buldum. Sıfatları ve fiilleri bir başka renkte, yani: Bir başka yüzden aldım.
Her şey, bana tek tek gösterildi; sonra üst makama çıkarıldım. Asla, bir şek ve şüphe kalmadı. Keşiflerin tümü, şeriata mutabık olarak geldi; şeriatın zahirine kıl kadar aykırı bir durum yoktur. Keşifler ciheti ile, sofiyeden bazılarının beyan ettiği şeriatın zahirine göre beliren aykırı durum, şu sebepler dolayısı ile olmaktadır:
 
a) Sehiv yolu ile.. (Manevî yanılma.)
b) Sekir yolu ile.. (Manevî sarhoşluk.) Yoksa, batınla zahir arasında hiç bir aykırı durum yoktur. Bu yola giriş esnasında beliren aykırılık, ancak nazarî bir arızadır; bunun giderilmesi de, teveccühle birleşmeye muhtaçtır. Amma, hakikî manada yolun sonuna varan müntehi zat; batını, şeriatın zahirine muvafık bulur.
 
Anlatılan manada, ulemanın marifeti ile meşayih-i kiramın marifeti arasındaki fark şöyle anlatılabilir:
— Ulema, delillere ve dış bilgilere dayanarak marifet sahibi olur. Meşayih ise, keşifle, zevkle marifet sahibi olur. O büyüklerin hallerine, sağlamlık itibarı ile, anlatılan mutabaattan daha iyi delil ne olabilir?" İmamı Rabbani - 13. Mektup