Nûman

Nûman
NÛMAN
 
Tüm dünyanın derdi onun sırtında,
İki elle kaşır başını Nûman.
Azrâil önünde, toprak altında;
Ayıkla pirincin taşını Nûman.
 
Mü’mine gıcıktır, münkiri över!
Beleşten doğuran mangırı sever.
Gariban el açar; Söz ile döver!
Oynatır gözünü, kaşını Nûman.
 
Sabaha varınca, “Yâ Allah!” demez,
Güzeli görünce, “Mâşâallah” demez,
Garantiyi sever, “İnşâallah” demez;
Kısmete bırakmaz işini Nûman.
 
Kravatın yoksa “merhaba” etmez,
Avrupalıdır o, görgüsü bitmez!
Eli sıcak sudan soğuğa gitmez,
Kağıt ile siler kışını Nûman.
 
Dilindeki söze sakın aldanma!
Dışına bakıp da içi nur sanma!
Sakalı da vardır, hacıdır amma;
Ayakta bevleder çişini Nûman.
 
Koyunlar, kuzular melemesin mi?
Dostlar gönlümüzü eylemesin mi?
Doğruyu, yanlışı söylemesin mi?
Bırak şu Kerem’in peşini Nûman...