ÇOCUĞUMUZ OLMUYOR, BİZE BİR DUA YÖNTEMİ BİLDİRİN?
Soru: Hocam Selamu aleyküm. Yıllardır birçok doktora gitmemize rağmen bir türlü evlat sahibi olamadık. Sizin bize önerebileceğiniz bir dua varsa lütfen söyleyin onu yapalım. Lütfen siz de dua edin hocam moralimiz çok bozuk
Cevap: Ve aleyküm selam
Rabbim, hakkınızda hayırlı olacak ise size evlatlar nasib etsin. Sakın ümidinizi kesmeyin. Zira bu iş, Allah'ımızın, sadece bir 'OL' demesine bakar.
Size yapmanız gereken işi ben değil, alemlerin efendisi Resulullah (sallallahu aleyhi vesellem) talim etsin.
"Gözleri kapanan(kör olan) bir adam, Peygamberimiz'e gelerek: "Ya Resulallah gözlerim kapandı. Benim için dua buyur." dedi. Peygamberimiz (aleyhisselatü vesselam) şu karşılığı verdi: "Abdest al, iki rek'at namaz kıl, sonra da şöyle de: "Allah'ım, Peygamberin Muhammed ile sana tevessül ediyorum. Ey Muhammed, gözümün açılması için senin şefaatçi olmanı istiyorum. Allah'ım onun hakkımdaki şefaatını kabul buyur."
Ardından Hz. Peygamber şöyle ilave etti: "Bir ihtiyacın olduğu zaman hep aynısını yap!" Bu olaydan sonra adamın gözleri açıldı." (Tirmizî, Deavat, 49; İbn Mace, İkame. 5; İbn Hanbel, IV, 138)
Not: Benden bu konuda dua isteyen kardeşlerime naklettiğim bu yöntemle, çok kişinin müjdeli haberini aldım hamdolsun!
Bu hacet namazını ve alttaki İsmi Azam duasını yapın ve Allah'ın, "...ve huve alâ kulli şey’in kadîr - O, her şeye hakkıyla gücü yetendir." ayetine yürekten inanın... (Mülk 1)
Büreyde radiyallahü anh anlatıyor:
Resulullah (sallallahü aleyhi vesellem), bir adamın şöyle söylediğini işitti: "Allah'ım, şehadet ettiğim şu hususlar sebebiyle senden talep ediyorum: Sen, kendisinden başka ilah olmayan Allah'sın, birsin, samedsin (hiçbir şeye ihtiyacın yok, her şey sana muhtaç), doğurmadın, doğmadın, bir eşin ve benzerin yoktur."
Bunun üzerine Efendimiz buyurdular: "Nefsimi kudretinde tutan Zat'a yemin olsun, bu kimse, Allah'tan İsm-i Azam'ı adına talepte bulundu. Şunu bilin ki, kim İsm-i Azam'la dua ederse, Allah ona icabet eder, kim onunla talepte bulunursa (Allah ona dilediğini mutlaka) verir." (Tirmizi, Da'avat 65, (3471); Ebu Davud, Salat 358, (1493)