HADİS İNKARCILARI, ALLAH'IN PEYGAMBERİNE DÜŞMANDIR!

HADİS İNKARCILARI, ALLAH'IN PEYGAMBERİNE DÜŞMANDIR!

yyaHADİS İNKARCILARI, ALLAH'IN PEYGAMBERİNE DÜŞMANDIR!

Hadis İnkarcısı: Hadis diye inandığınız hurafelerde bak bakalım peygamber neler demiş!

"Uğursuzluk üç şeyde vardır: kadında, evde ve atta" (Buhari)

"Namazı bozan kara köpek, eşek, domuz ve kadındır" (Müslim)

Hoca: Hadis inkarcısı, hadis uydurmuş! Daha neler göreceğiz?
Bu sözler, Allah'ın Peygamberine atılmış olan iftiralardır!
 
O Peygamber size ne yaptı ki, kendisine böyle düşman oldunuz?
Size Allah'ın Resulünü terk ettiren, o tâbi olduğunuz hocalarınızla beraber hesap vermek için Allah'ın huzuruna çıktığınızda, sizi kim aklayacak?
Allah ve Resulüne savaş açılır mı? İnsan, güneşe bomba atabilir mi?
 
"Allah'a VE RESÛLÜNE karşı gelenler, kendilerinden öncekilerin alçaltıldığı gibi alçaltılacaklardır. Biz apaçık ayetler indirmişizdir. Kafirler için küçük düşürücü bir azap vardır." (Mücâdele 5)
 
Sizin türünüzden Peygamber muhalifleri, her zaman yapageldikleri bir yöntem olarak, hadislerin içinden bazı kelimeleri cımbızla çeker ve istedikleri manayı yükleyerek, Allah'ın Peygamberine hakaret ederler!
Yukarıda yazdığınız cümlelerde de aynı yöntemi görüyorum.
Bu cımbızlama işinde, Daeş’çi Vehhabi Selefîlerle ve Ateistlerle at başı yarışırsınız söyliyim!
 
Şimdi yazdıklarınızdan, Allah'ın Peygamberine attığınız iftiraya bir örnek vereyim; Bu sizin hadis diyerek yazdığınız söz:
 
"Uğursuzluk üç şeyde vardır: kadında, evde ve atta" (Buhari)
 
Şimdi yalanınızı yüzünüze vuralım ve bakalım hadisin aslı nasılmış?
 
Sehl İbnu Sa'd (radıyallahu anh): "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
 
"Bir şeyde (uğursuzluk) olsaydı, bu atta, kadında, meskende olurdu." (Buhârî, Cihad 47, Nikah 17; Müslim, Selam 119; Muvattâ, İsti'zân 21.)
 
Açıklama:
Bu ve buna benzer rivayetler, Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın Araplarda mevcut olan uğursuzluk inancını reddettiğini gösteren hadislerden biridir. Uğursuzluk inancı, farklı tezahürler altında pek yaygın olması sebebiyle, Resulullah, bunu ortadan kaldırma sadedinde pek çok beyanlarda bulunmuş, tavırlar takınmıştır.
 
İbnu'l-Esir'in yorumu şöyle: "Hadisin manası şudur: Eğer hoşlanılmayan ve âkibetinden korkulan bir şey bulunsaydı, şu üç şeyde olurdu. Uğursuzluğu bu üç şeye tahsis etmiştir. Çünkü Arapların sağdan ve soldan gelen kuş, geyik vs. gibi şeylerden uğur veya uğursuzluk çıkarma anlayışlarını iptal edince, buyurdu ki:
 
"Eğer birinizin oturmaktan hoşlanmadığı bir evi veya beraberliğini istemediği bir kadını veya beslemesinden zevk almadığı bir atı varsa, bunlardan ayrılsın. Söz gelimi bir başka eve geçsin, hanımı boşasın, atı satsın."
 
İbnu Hacer'in, zaafına dikkat çekerek kaydettiği bir İbnu Ömer hadisinde, Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle buyurmuştur:
 
"Eğer at, uysal değil hırçınsa, o uğursuzdur; eğer kadın, daha önce bir başka kocaya gitmiş, şimdi eski kocasını özlüyorsa, o da uğursuzdur. Ev, ezan ve ikamet işitilmeyecek kadar mescidden uzaksa, o da uğursuzdur. Eğer bu üç şey, bu vasıflardan uzaksa mübârektirler."
 
(İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi: 11/470-471.)
 
Şimdi de Allah'ın Peygamberine attığınız diğer iftirayı ele alalım:
 
Kadınları Peygamberimize düşman etmek için uydurduğunuz hadis; "Namazı bozan kara köpek, eşek, domuz ve kadındır" (Müslim)
 
Gerçekte olan:
 
Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
 
"Biriniz sütresiz olarak namaz kılarsa (önünden geçtiği takdirde) şunlar namazı bozar: Eşek, domuz, Yahudi, Mecûsi, kadın... Namazın bozulmaması için onun önünden, bunların bir taş atımlık uzaktan geçmesi kifâyet eder."
 
Açıklama:
Yukarıda namaz kılanın önünden bazı nesnelerin geçmesi halinde namazın bozulup bozulmayacağı meselesine temas edilmektedir. Bu hususta rivayet çoktur.
 
İmam Malik, Ebu Hanife, İmam Şafii (rah.) ve Cumhur: "Bu sayılanlardan veya başka şeylerden hiçbirinin geçmesiyle namaz bozulmaz." demişlerdir. Bu alimler, bozulacağını ifade eden hadisleri: "Buradaki bozulmadan murad 'noksanlık'tır, zira bunlar önden geçmekle namaz kılanın kalbini meşgul eder." diye söylerler. Hakiki bozulmanın kastedilmediğini ifade ederler.
 
"Taş atımlık" tabirini de, alimler üç ziralık (75x3 cm) mesafe olarak yorumlarlar. Yani namaz kılan kimsenin üç zira uzağından bu sayılanlar geçecek olsa, namaza bir eksiklik getirmeyecektir. Bu miktar mesafe sütre yerine geçebilecektir.
 
Şimdi de temel sorununuzu ele alıp güneşlendiğiniz bataklığı kurutalım;
 
“Onlara; 'Allah’ın indirdiğine ve (Muhakeme olmak üzere) NEBÎ'YE GELİN!' denildiği zaman, münafıkların senden bir çevriliş ile yüz çevirdiğini görürsün.” (Nisa 61)