NAMAZDAN SONRA CEMAATLE YAPILAN TESBİHAT BİDAT MİDİR?

NAMAZDAN SONRA CEMAATLE YAPILAN TESBİHAT BİDAT MİDİR?

NAMAZDAN SONRA CEMAATLE YAPILAN TESBİHAT BİD'AT MİDİR?

Soru: Selamun aleykum hocam, Selefi arkadaşım diyor ki; camilerde namazdan sonra müezzinin yaptığı sesli tesbihat bid'attir. Bu doğru mu hocam?

Cevap: Ve aleyküm selam

Temelinde sünnet olan hiç bir amel bid'at değildir. Lakin Selefi arkadaşın kendisi bir bid'attir...
 
Toplu halde tesbihat yapmanın sünnette yeri var mıdır, yok mudur? Bu sualin cevabını bulduğumuzda, hadislerde övülmüş olan 99 adet zikri şerifin toplu halde yapılmasında bir mahzur olup olmadığını da öğrenmiş oluruz.
 
Asrı saadete gittiğimizde, Resul-i Ekrem Efendimiz (aleyhisselatü vesselam)'ın toplu halde yapılan zikir, duâ ve ibadetleri her seferinde teşvik ettiğini; sahabilerini toplu halde sohbet ederken, zikrederken yahut ibadet ederken gördüğünde memnun olduğunu ve onlara bazı müjdeler vermiş olduğunu görürüz.
 
Hz. Muâviye’nin rivâyetine göre; bir gün Peygamberimiz (aleyhisselatü vesselam), sahabîlerden bir kısmının bir halka teşkil ederek oturduklarını gördü. Yanlarına vardı ve sordu:
 
“Ne maksatla bir araya gelip burada oturdunuz?”
 
Onlar, “Bize İslâm gibi bir din bahşeden ve bu yolla bizi imtihana tâbi tutan Allah’ı zikretmek ve ona hamdetmek için oturduk.” dediler.
 
Peygamberimiz, bir defa daha sorup, onlardan yeminli bir cevap aldıktan sonra şöyle buyurdu:
 
“Sizi suçlamak için yemin ettirdiğimi sanmayın. Lâkin şu var ki; bana Cibril geldi, Aziz ve Celîl olan Allah’ın meleklerine karşı sizinle iftihar ettiğini haber verdi.” (Müslim, Zikir 40)
 
Özellikle teşvik edilen 99 sayısının hikmeti konusunda İmam Aynî şöyle der:
 
“Zikrin otuz üç adet yapılmasının tavsiye buyurulması, bu sayı üçe çarpıldığı zaman doksan dokuz ettiği içindir. Bu miktar ile zikirde bulunan kimse Allah’ı doksan dokuz ismiyle zikretmiş gibi olur.”
 
Sahabe ve Tâbiin döneminden uzaklaştıkça insanların bu zikirleri ihmal ettiklerini ve terkettiklerini gören müctehid alimler, bu gibi toplu zikri teşvik eden hadisleri delil alarak, bu tesbihatların namazlardan sonra komutla yapılmasını tavsiye etmişlerdir.
 
Şüphesiz ki bunu, şu hadisi şerifin müjdesine nail olmak için yapmışlardır:
 
"Unutulmuş bir sünnetimi meydana çıkarana yüz şehid sevabı vardır." (Hakim)
 
Hal böyleyken, amellerin en üstünü olan Allah'ı tesbih etmeye nasıl olur da bid'at denilebilir?
 
"...Allah’ı anmak, elbette en büyük ibadettir..." (Ankebut 45)