'BEN MEZHEBE UYMAM' DİYENLER, KENDİ HOCALARININ MEZHEBİNE UYMUŞ OLMUYOR MU?

'BEN MEZHEBE UYMAM' DİYENLER, KENDİ HOCALARININ MEZHEBİNE UYMUŞ OLMUYOR MU?

'BEN MEZHEBE UYMAM' DİYENLER, KENDİ HOCALARININ MEZHEBİNE UYMUŞ OLMUYOR MU?

Soru: Hocam selamün aleyküm. Etrafımızda ben mezhebe uymam sadece Kur'an'a bakarım diyen sizin tabirinizle slogancı kimseler türedi. Mezhebe uymam Kur'an'a uyarım diyenler aslında kendi hocalarının mezhebine uymuş olmuyorlarmı? Neticede bunlarda izleyip dinlediği hocalarından etkilenmiş ve onların yazdığı meallere uyuyorlar değilmi?

Cevap: Ve aleyküm selam

'Hanefi'ye, Şafii'ye uymam, Kur'an'a uyarım' diyen kim varsa, en evvel bir iftiracıdır.
Ebu Hanife ve İmam Şafii gibiler Kur'an'a uymamış mıdır yani(!)?
Bunlara, "Sen mi daha büyük alimsin, yoksa bütün ümmetin İmamı Azam künyesini taktığı Ebu Hanife mi?" desem, hemen 'elbette Ebu Hanife' derler ve takiye yaparlar!
Zındıklık limiti artmış ise, 'ben onlardan daha iyi alimim' diyen de çıkar elbet. ‘O da adam, ben de adam’ diyen biri meşhur oldu zaten…
 
Allah selamet versin, Mahmut Toptaş hoca bu türedi tiplerden biriyle olan konuşmasını yazıya dökmüştü. Nakledeyim ki akıllarında ve kalplerindeki çelişkinin büyüklüğünü farketmiş olun:
 
SEN DE "ATEŞ" MEZHEBİNDENSİN!
 
‘Bana Kur'an yeter!’cilerden beni sevdiğini söyleyen biri, kendisi Hadisleri kabul etmeyerek doğru yolu bulduğundan, beni de çok sevdiğinden irşad etmek için yanıma geldi.
İkindi namazı okunmuştu. Biraz sohbetten sonra “Namazı kılalım” dedim ve kalktım. “Sünneti de kılalım” deyince o yerinden kalkmadı, ben Sünneti kıldım, ayağa kalkınca Kamet getirmeye niyetlendi ama ben ona “Kamet getirmek Sünnettir, senin prensiplerini bozmamak için ben Kamet getireyim” dedim ve hem Müezzinlik hem İmamlık yaptım.
Namazdan sonra “Farz namazları nasıl kılarsın?” deyince “Senin kıldığın gibi dört rekat kılarım” dedi.
- Ezana karşı değilsin değil mi?
- Değilim.
- Ama Ezan okumak sünnet.
- Kamete karşı değilsin?
- Değilim.
- Kamet de sünnet.
- Erkek çocukları sünnet etmeye karşı mısın?
- Değilim.
- Sünnet olmak da sünnet.
- Namaz kılmaya başlarken Tekbir getirirken elleri kaldırmak sünnet.
- Elleri bağlamak sünnet.
- Euzü besmele çekmek sünnet.
- Kıyamda iken “Fatiha okuyun” diye bir ayet yok.
- Namaz içindeki tekbirler, Rükudaki ve secdedeki tesbihler sünnet. Ne yapacaksın şimdi? Oturuşlarda okuduğumuz Ettehıyyatü bir hadistir. Sübhaneke hadistir.
- Bütün bunları kaldırıverirsen ne yapacaksın?
- İkindi namazının farzının dört rekat olduğunu Sevgili peygamberimizden öğreniyoruz.
- Sevgili peygamberimiz;
- “Beni namaz kılarken gördüğünüz gibi kılınız” buyurmuş. (Buhari, Sahih, K. Ezan, Bab’ül-Ezan lil müsafir)
- Ya Allah’ın elçisine uyarak namaz kılacağız veya Nasrettin hocanın hindisi gibi sessiz ve hareketsiz duracağız.
- Sonra senin mezhebin var. dedim
- Hayır yok.
- Var.
- Vallahi yok
- Billahi var.
- Ben Kur’an’ı okuyup ona göre amel ediyorum. Dedi.
- Kur’an’ı Arapçasından okuyup anlayabiliyor musun?
- Hayır.
- Mealden okuyorsun?
- Evet.
- İşte mezhep odur. Ben Hanefi’yim. İmam Ebu Hanife (Allah ona rahmet eylesin) Kur’an’ı ve Sünneti okumuş, Tabiini görenlerden eğitim almış ve anladıklarını yazmış, ben de onun yazdıklarına göre amel ediyorum ve amelde mezhebim onun yazdıkları oluyor.
- Sen de bu mealini okuduğun kişinin yazdıklarına göre amel ettiğinden amelde mezhebin o kişi oluyor” dedim.
- Elindeki meal kimin? diye sorduğumda Süleyman Ateş’in meali olduğunu söyledi.
- Bak, dedim, Süleyman Ateş bey, anladığını sayfanın kenarına yazmış. Sen onu okuyup ona göre yaşamaya çalışıyorsun, sen “Ateş” mezhebindensin. Benim mealim de yayınlandı. Benim mealdekiler, benim anladıklarımdır.
Ona uyarsan, “Toptaş” mezhebinden olursun. Kur’an-ı Kerim kime nazil olmuşsa onun anladığı, tebliğ ettiği, anlattığı, uyguladığı en doğrusudur” dediğimde aklına yattı ve gitti.”
 
Mahmut Toptaş