EVLENECEĞİMİZ KİŞİDE NE ÖZELLİKLER ARAMALIYIZ?

EVLENECEĞİMİZ KİŞİDE NE ÖZELLİKLER ARAMALIYIZ?

EVLENECEĞİMİZ KİŞİDE NE ÖZELLİKLER ARAMALIYIZ?

Soru: Selamün aleyküm hocam, bir vesileyle sizi takip etme fırsatı bulduk Allah razı olsun bir çok konuda aydınlandık, aydınlanmaya devam ediyoruz. Özellikle soru cevap kısmı çok isabetli oluyor. Allah razı olsun.
İzninizle bir sorum olacak; Eş seçimi bizlerin önünde iş seçiminden sonra ciddi krizlere yol açan bir durum ve günümüz şartlarında gerçekten ayrı bir hassasiyet gerektiren bir durum. Bununla ilgili neler söylersiniz? Mesela seçeceğimiz kişi çalışabilir mi? Ve bu işin ölçütü, kriteri ne olmalı?
 
Cevap: Ve aleyküm selam
 
Erkek ya da kadın için eş seçiminde dikkat edilmesi gereken hususların birkaçını nakledelim:
 
1) Eş seçiminde her şeyden önce dindar olma özelliği ön planda tutulmalıdır. Kur'ân'ın emri de bu istikamettedir. Şöyle ki:
 
“Müşrik (putperest veya ateist) kadınları, iman etmedikçe nikâhlamayın. Bir müşrik kadın, sizin hoşunuza gitse bile, iman etmiş olan bir cariye herhalde ondan daha hayırlıdır. Müşrik (putperest veya ateist) erkeklere de mümin kadınları nikâh ettirmeyin. Bir müşrik, sizin hoşunuza gitse bile, mümin bir köle elbette ondan daha hayırlıdır. Onlar sizi ateşe davet ederler, Allah ise, kendi izniyle cennete ve mağfirete davet ediyor ve âyetlerini insanlara açıklıyor. Umulur ki onlar hatırda tutup, öğüt alırlar.." (Bakara 221)
 
Peygamberimiz (aleyhisselatü ve’sselam) da: "Kadın dört şeyi için nikah edilir: Malı, güzelliği, soyu ve dini. Siz dindar olanı tercih edin, huzur bulursunuz." buyurarak, biz ümmetinin tercihini hangi yönde yapması gerektiğinin yolunu göstermiştir. (Müslim, Reda, 53; Tirmizî, Nikâh, 4; Nesaî, Nikâh, 10)
 
2) İdeal birliği çok önemlidir. Her iki tarafın da hedefleri aynı yönde olmalıdır. Eşlerden birisi İslam'ı yaymaya, diğeri ise daha güzel görünmeye ve zevke düşkünse, bu evliliği yürütebilmek ve mutlu olmak çok zor olur.
 
3) Müstakbel eşte aranacak bir başka özellik, bekâr ve doğurgan olmasıdır. Bekâr ve doğurgan olan, bekâr ve doğurgan olmayana tercih edilir. Çünkü böyle bir eş, samimi cilveleri, doğurganlığı ve kanaatkârlığıyla eşini daha çok mutlu eder. (bkz. İbni Mace, Nikah, 7)
 
Efendimizin bu tavsiyesinden dul ve doğurgan olmayanla evlenilmez hükmünü çıkarmamak gerekir.
Elbetteki evlenecek eşler, eşinin doğurgan olup olmadığını bilemeyebilir. Bilmek de kolay değildir. Evlendikten sonra doğurgan olmayan bir eş, insanın kısmetine düşmüşse, böyle bir eşin kocası kadere itiraz etmemeli, eşini rencide edecek, onun onurunu incitecek söz ve davranışlardan uzak durmalıdır. Çünkü her şeyin dizgini Cenab-ı Hakk’ın kudretindedir. Her şeyin anahtarı O'nun yanındadır.
Bu konuda nefsin itirazlarını püskürtmek istiyorsa, Allah'ın şu kelimelerine kulak vermelidir:
 
Allah dilediğine kız, dilediğine erkek çocuk bahşeder. Kimine hem erkek, hem kız çocuğu verir, dilediğini de kısır bırakır.
Her şeyi hakkı ile bilen ve her şeye gücü yeten ancak Allah'tır.” (Şûrâ 49-50)
 
Hüccet-ül İslam İmam-ı Gazâli, nasslara dayanarak kadında öncelik sırasına göre şu şartların aranmasını tavsiye eder:
 
Dindarlık,
Ahlâk güzelliği,
Yüz güzelliği,
Az mihir talebi,
Veludiyet (doğurganlık),
Bekâret,
Dindar soydan gelme,
Akraba olmama. (Gazali, İhya, 2, 37-41; Gazali, Kimya, s. 226-227)
 
Çalışabilir mi sorunuza gelince;
 
İslamiyette, kadının evin iç işlerine bakması, çocuğuna hoca olması ve kocasına hizmet etmesi öncelikli olandır.
 
Bunun yanında, kadınlardan bazıları çalışmak isterse, bazı kurallara uymak şartıyla bunu yapabilirler.
 
Kadın;
Tesettürünü açmayacaksa,
Bir erkekle aynı odada baş başa kalmayacaksa,
El sıkma ve dar giyinme mecburiyeti yoksa,
 
Çalışması ve ailesine mali olarak destek olmasında bir mahzur yoktur...